top of page

Güncelleme tarihi: 23 Kas 2021


Kozmetik ürünlerindeki gelişmeler günden güne hızlı bir değişim gösteriyor. Kozmetik üreticileri trendleri zamanında yakalamak, geliştirmek ve hayata ürün olarak geçirme sürecini ne kadar doğru geçiriyor? Ülkemizde kozmetik üreten şirketlerin Ar-ge yatırımlarına ayırdığı paylar çok düşük seviyelerde. Piyasada olan ürünleri tekrar etmek, laboratuvarda çalışıp bir benzerini yapmak Ar-ge olarak görülebiliyor. Katma değer yaratabilmek için inovatif düşünüp, araştırma yapmak ve fark yaratan ürünler geliştirmek gerekli. Bir adım önde olmak, sürekli yaşayan bu organizma içerisinde yenilikleri sürekli yapmak şart.

Peki bu yenilikleri nasıl yapacağız? Takip ederek, araştırarak, diğer sektörlerden ve insanların yaşam biçimlerinden ilham alarak… Dünya’da son yıllarda tüketici alışkanlıklarında değişimler oluyor, gün geçtikçe toplumsal farkındalıklar artıyor. Sosyal Medya’nın hızlı gelişimi insanların daha paylaşımcı olmasına, birbirinden etkilenmesine ve bilgiye direk ulaşmasına yol açıyor. Bu da “bilinçli tüketici” olgusunu önümüze getiriyor. Bu grup, kozmetik ürün kullanımı açısından gerçekten daha bilinçli. Zararlı içerikler hakkında bilgi sahibi ve bu içeriklerin kullanıldığı ürünleri satın alma konusunda titiz davranıyor. Buna bağlı olarak kozmetik üreten şirketler, ar-ge projelerinde “Free of” (zararlı içeriği olmayan) ürünlere yönelmiş durumdalar. Paraben, sülfat, tuz, silikon, renklendirici vb. gibi içerikler taşımayan formülasyonlar geliştirmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla formüllerden çıkarılan bu içerikler yerine alternatif, ürünün fonksiyonelliğini bozmayan daha Doğal ve özellikle Bitkisel içerikler kullanılmaya başlandı. Bitkilerin insan sağlığı, cilt ve saç üzerinde kanıtlanmış faydaları mevcut. Önümüzdeki uzun yıllar daha doğal ve bitkisel içerikli ürünler göreceğiz.

Bu bitkisel trend ile birlikte Vegan sertifikalı ürünlerin üretimi de arttı. İçeriğinde hiçbir hayvansal katkı olmayan bu ürünler, bitkisellik ile desteklenerek daha sağlıklı olarak sunulacak.

Bir diğer trend Gıda içeriklerinin ürün formülasyonlarında çok daha fazla kullanılmaya başlaması. Çilekli kremden, muzlu şampuana, böğürtlen ve narlı duş jelinden, domatesli maskeye kadar hemen hemen her üründe gıda içeriği kullanımı çok yaygın. Hatta öyle ambalajlar yapılıyor ki “sakın yemeyin, içmeyin” esprileri bile yapılıyor. İlerleyen dönemde bu kullanım Organik ürünlere doğru daha yaygın biçimde gelişecek gibi görünüyor. İçerikte kullanılan organik ürünlerin artması ile %100 organiğe doğru gidiş olacaktır.

Saç bakım ürünlerinde ise saçı güçlendiren, kopmalarını engelleyen, protein ile destekleyen, elektriklenmesini azaltan, hacim verici ve boyalı saçların rengini korumaya yönelik ürünler gelişim göstermekte. Saçı mümkün olduğu kadar parlak gösteren, ağırlaştırmayan, kolay şekil verilirken saçı yıpratmayan ürünler bekleniyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde ise, Saç derisi bakımı daha çok ön plana çıkacak gibi görünüyor. Sağlıklı saç için öncelikle saç derisinin bakımının yapılması gerekliliği, devamında saç bakımının yapılması şeklinde bir sıralamaya doğru evrilme olacaktır diye düşünüyorum.

Sağlık dolu yıllar sizi bekliyor. Sağlıcakla kalın :)

Cengiz Akdoğan

56 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page